Yabancı

Yorduğum gövdem bu
benim neyim oluyor?

Sardığım bu kollar, kendime
kendime nasılsın diye sorduğum
iyiyim. Sen nasılsın?
Benim neyim oluyor?

Yalnızım dedim, o güzel.
Bu yalnızlık değil.
Delirdiğim bile kendi kendime..
Kendi yolumda kendimi kaybedince
kayboldum mu yoksa
vardım mı istikametime?

Karar kimin
kimin oluyor?

İsmin ne dedim Söyleyiverdi

Feride'nin bir günlüğü var
büyük A harfi çadıra benzer, içinde yaşadığı.

altı ay önce annesi bacağını kırmıştı.
şimdi iyileşti.
Feride'nin büyük A'sı kırık bir kemiğe benzer.

Kobane yolları taştan
bana biraz dilini öğret
merhaba, diyelim, aa aynı mı o?
Nasılsın desek? Hiç anlamadım.
Selamünaleyküm dedi hoşuma gider diye.
Büyük sarılsın istedim. Bilemedi.
Yanaklarımdan öptü sertçe
Yüzümde ne kadar kemik varsa acıdı.

Feride'nin bir yüzü var
çocuksuz okula benzer

ayaklarım üşümüyor, yani
üvey parmaklarım bile sıcak.

en son leğende yıkanırken,
çıplakken bu kadar ısınık oldum
hiç heyecanlanmadım
hiç kanım çekilmedi uçlarımdan

yokken bile beni darlayan
mahalleden irfansız
eminsiz, iffetsiz, erdemsiz
ve hatta özgesiz ve devrimsiz

kurtuldum mu nedir
olmamış gibi mi oldu şimdi ergenliğim?
çektim mi elimi ayağımı,
kendimi bu kadar mı eskittim?