13 Aralık 2009 Pazar

Su Günahı

Su kendi renginde yoğrulur
günah suyun renginde.
Bırak ağzın su gibi şeffaf
bir damla günahla dolsun.
Bana biraz yalan söyle ne olursun!

Bu su, yasak su ruhlara.
Nasıl da kirliyim tanrım günahsızlığımdan.
Dört duvar, biraz pencere.
Biraz sokak, dört araba.
Akan, duru bir su gibi
aslında
hayat.
Suya dokun.
Dokunalım suya.

Yavaş çekim yağmurda
kocaman bir damla geçiyor şimdi
tam gözlerimin önünden.
Bir günah kadar güzel artık sokak.
Güzel yol. Pencere güzel. Duvarlar,
bir su damlasının ardından!
Ne yapmalı, nasıl durdurmalı bu anı?
Nasıl bekletmeli önümde bu su damlasını?

Belki çayır, belki çimen
beslenir, katlanır yağmurla yollara.
Hamile bir kadın yüzü gibi güzelleşir
kaldırımları.
Kokusu bebek kokusu olur.
Tam cehennemlik olur şimdi sokak!
Hali bilinir hal değil.

Var bu, günah var!
Su gibi var, varsa sokak gibi yol.
Onun gibi sayılmaz şeklinin sayısı
ve esnek onun kadar.
Eğer varsa cehennem, günah günahsa
ıslanalım gel beraber
boğulan çıkmaz yollarda.

Bırak ağzın su gibi şeffaf
bir damla günahla dolsun.
Bana biraz yalan söyle ne olursun!

1 yorum:

  1. Deniz'im bunlari bir yerlere gonderceksin umarim???
    Dur ben geleyim de sana biraz baski yapayim aciktan.

    YanıtlaSil