11 Aralık 2010 Cumartesi

Aşk'ın Vakti Ya Şimdidir Ya Hiçbir Zaman*

Gelirken, içindeki rüzgâr seni getirdiği için gel,
sevişmek için gel, gelirken

Vaktinde gel. Sonra değil, şimdi

Birbirimize sunacak bir şeylerimiz
olduğu zamanda

Birbirimize birer asalak gibi
sarılacağımız zamana kalma

Bilirsin, Şiir’in ve Aşk’ın bakır çağıdır daha;
yalanlar içimizde, iç sesimiz bizden uzakta

Yalnız bunun için bile gelmeye değer

Vaktinde söylenmiş bir şarkıdır bu.

Yaz geçer hüzün kalır, yüzün geçer güz zeytinlerinden,
yüreğin akar bir gün senetlere sepetlere karışır

Önümüzde arkamızda homurdanan bir hayat!

Güzelim, daha ne kadar taşıyabilirim bilmem
bu acılı, yürek yoran şiir yükünü

İçimiz su şırıltıları, dışımız uğultularla dolu,
sen dantel inceliklerin kızı, ben barışsız gençliklerin oğlu!

Dünya’nın çuvalı yalanla dolu,
koynunda tokuşan memelerin bir gün buruşur

Hayat, kural tanımaz bir engelli koşudur,
dev gölgeleriyle boğuşan yürek yorulur bir gün

koynun aşk kokarken, Dünya kokuşur.

Ölüm ki hiçbir şeyi bağışlamaz, aşkımızı hiç bağışlamaz,

çarpar bir gün kayığımız kayalara

Bir şey göster bana hayatımızda
sesi Ölüm’den güçlü bir şey

Demek ne kadar çok sevişirsek yanımıza o kalır.

*Lisede karşılaştığım andan itibaren hayatımı etkileyen bu şiire ve geçen haftalarda hayatını kaybeden şairi FİKRET DEMİRAĞ'a bir saygı duruşu olsun kendimce. Demek ne kadar sevişirsek yanımıza o kalıyor gerçekten de.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder