14 Mart 2009 Cumartesi

Sanırım

Sahipsiz sokaklarım, akşam ışıklarım durgun.
Yokluğum yokluk, kovulduğum çokluk.
Sabırsızım katılmaya, yalıtılmaya, soyulmaya.
Bir gün mutlaka adına
bir "aşk şiiri" yazılacak "aşk adamı"!
Sorguladıkça eskiyen günlerini önüne al
ve yaşamaya başla tekrar!
Ritmini bozmadan düzenli aralıklarla yan yana konmuş dertlerin
iyisi mi beraber ritmi en bozuk yere gidelim!

Işıksız sokaklarım, sabahlarım selamsız.
Yarıp kalabalığını içeri girdim düzensiz şehirlerin.
Hayıflandığım acı; yıkıntılar belirdi sular çekildikçe.
Kapım aralık hâlbuki itince açılıverir.
İçeride hiç durmadan düşündüğüm küçük fikirler
Birer balık olmuş yüzüyorlarsa şaşırma.

Her defa yalnızlığı kafasına vurulmuş aşk adamı!
Yontulmakla düzleşmiyor alışkanlık işte, alışıksın,
Ardında adın, odanda balık.

Akşam haberlerinde söylenir şimdi, yitim var!
Bakışımım sürekliydi, eskidim yazıldıkça.
Durmadan yanıp sönüp bakışıyoruz karanlıkla.
Bir dakika bekle, iki saat bekle, yarını bekle.
Koşullandığım zaman; hafta, gün, saat...
Gücümün yoklanması, iletimin yollanması
bitince ben seni ararım.

sanırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder