14 Mart 2009 Cumartesi

Kapalı Düşünceniz

Yaklaşıyor gün doğumu, bitime yakın her şey. Hoş çakal’ı yok.
sabrediyor gece, hareketsiz bir saat sarkacı kadar esrarlı durgunluğu
Boynunuz ağrıyor biraz, kollarınızda da güç yok.
Dalgalarınız gittikçe yoğunlaşıyor, duruyor, tekrar başlıyor.
Uzun bir karınca kervanı gibi sıralanıyor geçmiş önünüzde
ve işte tam oradasınız, hepsinin ortasında, kafası öne
en eğik olan. En düşünceli şimdi. Bordosunuz.
Arkadaş* bordosu.
ama bitmiyor hareket. geçmiş her yeni günle durmadan
ürüyor, ürüyor, ürüyor; ve gülüyor sizin telaşınıza, kafası
öne eğik duruşunuza, korkunuza, ancak bir karıncanın olabileceği kadar endişeli
duruşunuzu, başka, daha büyük amaçlara yoruşunuza
Ritim bozukluğunuza, boyun ağrınıza, romatizmanıza.

İşte tam buradasınız. Bütün tersliklerin –nedense- merkezinde olduğunuzdan
onları sizin yaratmış olabileceğiniz düşüncesi. Çevrenizde gizli kapaklı kahkahalar.
Aptallık! Körlük! Değer bilmezlik! adlı tepkilerdesiniz.

Oysa doğru efendim! Kendinizi kandırmayın.
Peki ya başka seçeneğinizi olsa?
Peki ya geçmiş sizi yarattıysa?
İşte, başka bir kapısı daha varmış bu köhne mağaranın.

Ama lütfen söyler misiniz; kimsiniz siz?

* Arkadaş Zekai Özger

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder